4 Ekim 2012 Perşembe

2011 Alaçatı



Uuuzun zamandır dilediğim şey gerçekleşti ve Dolores teyzem grup elemanlarını da toplayıp konser vermek için Türkiye'ye geldi. Tarih ve yer açısından bana en uygun olan yer Çeşme'deki konserdi çünkü bir gün öncesinde de İstanbul'da konser vereceklerdi.
23 Temmuz cuma öğleden sonra Alaçatı'ya doğru yola çıktık ailecek. Bir yandan Çeşme-İzmir otoyolundaki son model arabalara ağzımın suyu akarak bakarken, bir yandan da muhteşem manzaranın tadını çıkarmaya çalışıyordum.
Yol üzerindeki rüzgar güllerinden şüphelenmeliydim aslında :) alaçatı'da devamlı bir rüzgar esintisi aman yarabbi işte bu yüzden rüzgar sörfü cennetiymiş de haberim yokmuş :)




Efenim neyse bir telaş 19:30 gibi konser alanını bulduk amma kapı açılışı 22:30muş. Gerisin geri alaçatı'nın merkezine döndük. Orda afiyetle kumrumu ve portakal suyunu mideme indirdikten sonra, damla sakızlı dondurma ile ziyafeti tamamladım ohh :)


Acaba bu BeachSide daha uzakta olamaz mıydı derken yolun kenarındaki evlerin mimarileri tam anlamıyla beni bitirdi. Fransaya hiç gitmedim ama bu evler bana kendimi oradaymışım gibi hissettirmeye yetti :)

Efendim son olarak, yalnız ama eğlenceli bir konser dinleyip, İzmir'e saat 03:00 gibi dönmek üzere yola çıktık ailecek :P

19 Haziran 2012 Salı

Hatay 1

Hatay'a her gidişimde bir kez daha hayran kalıyorum.
İnsanların bu kadar çeşitli ve birbirine bu kadar saygılı oluşu cidden beni mutlu ediyor.
Peki Hatay'da napalım? Nerelere gidelim?


Öncelikle künefesiz olmaz, Hatay meydanda Kral Hatay Künefe'de künefe yemenizi tavsiye ederim, ister kaymaklı, ister dondurmalı ki nitekim Hatay sıcağında dondurmalı künefe mükemmel bir seçim olur :)
Sonra düşün Hatay'ın sokaklarına tabi ki Çarşı içinden eminim alışveriş yapmadan duramayacaksınız.


Defne (Daphne), Hatay'ın en ünlü ağaçlarından biri. Mitolojik olarak anlatmak gerekirse; Defne, evlenmek istemeyen, özgür yaşamak isteyen, güzeller güzeli bir kız. Apollon ise ona aşık olan bir tanrı, onu elde etmek için herşeyi yapar ancak Defne onu istemez. Kaçmaya başlar, daha hızlı ve daha hızlı ancak Apollon'un ona yetişeceğini anlayınca ayaklarıyla toprağı kazar ve yalvarır "Ey toprak ana, beni koru sakla". Birden vücudu odun kesilir. Bunu gören Apollon "Sen benim eşim olmadın ama benim kutsal ağacım olacaksın, bundan sonra her mevsim yapraklarını bir süs gibi taşıyacaksın, yapraklarım başımın çelengi olacak seni bir taç gibi taşıyacağım" demiş.
Defne, yapraklarını hiçbir mevsimde dökmeyen, hem yemeklerimize hem de kokusuyla ruhumuza ve bedenimize güzellik getiren bir ağaç. Hatay'dan bir kaç yaprak defne almadan ya da defne sabunu almadan dönmeyin derim.

Devamı gelecek :)